bu gece evime geldim. yemek yiyip tv lerde geziniyordumki.. heryerde bi savaş edası,bi biz güçlüyüz havaları.. ülkemiz savunma sanayiinde ilk 5in içine girermiş okadar büyük bir savunma sistemimiz varmış.. evet kendi askerlerini bile korumaktan aciz bir savunma sanayii.. hayır birde insanlar sanki aptal.. nokta atışı yapılmışda,direk betonarme binalar vurulmuş kerpiçler vurulmamışş bilmemne.. kritere bakarmısınız.. amaç tamamen kamuoyunun harekat isteğini tatmin etmek.. gerçi hangi salak inanır oda ayrı muamma ama..
başbakan üzerinden sorumluluğu atmak için askere yetki veriyor ama zamanlama çok kötüydü..artık iyice laçkalaşmıştı iş.. tamamen bir çocuk kandırmacası.. ortada sadece evcilik oynanıyor.. başbakan sorumluluğu atmak için üzerinde '' al işte askere yetki verdim'' demek için bi yetki çıkarıyor..
asker tamamen göz boyamak için milyonlarca dolarlık mermilerle boş evlere atış yaptığı için kendisiyle gurur duyuyor.. falan filan buna kim inanır? kadir bile inanmaz lan :D sadece gülüyorum evcilik oyunlarına..hayır harekat yapılacak diye aylarca önce teskere çıkarıp pkk nın evlerine kaçmaları için sanki zaman verildi:D gidin evinize halkın arasına karışın.. sonra aylar sonra davul zurna eşliğinde harekat.. komik.. ahhh ahh nerde eski sınır ötesi harekatlar :)
eskiden '' ayşe tatile çıkardı'' kimsenin ruhu duymazdı..zaten bi bok olduğuda yok ama gene insan hakları çığırtkanları ortada dolanıp nerde insan hakları diyecekler cibilliyetsizler.. bizim şehitlerimizin yaşamaya hakkı yokmuş gibi.
.tek bişi bilirim.. ne olarak yargılarsanız yargılayın.. bu bir savaş.. sinsice süren kahpece askerlerin öldürüldüğü katlediğdiği bir savaş.. bundan ötesi dünyada çarpıtmalardan ötürü, ülkemizin kariyerini ve itibarını düşürdüğü içinde soğuk savaş bile sayılabilir.. onlar sinsice arkadan yaklaşıp sinsice vuruyorlar.. bizse davul zurna eşliğinde boş gövde gösterileri..
VE BU BİR SAVAŞ... SAVAŞTA ÇİZGİNİ ÇEKECEKSİN.. YA BU TARAFTASINDIR,YA KARŞI TARAFTA.. BUNUN ORTASI OLMAZ..
ali osman korkmaz
18/12/2007
02:20
allahtan mankurtlaştırılamayan vatan evlatları var hala.. ve silahlarımızı gömmüş olabiliriz.. ama yerlerini unutmadık!!!
ruhumu ve bedenimi kavuran sıcak bir yaz akşamında oldu memlekete dönüşüm..yağmur kokularıyla karşıladı beni toprağım.. bensizliğe ağıt yakmış sanki gökyüzü.. ve sevdalım toprağa bırakmış gözyaşlarını..hırçın kadınlar gibi
beklettiğim için kızgın,öfkeli... rüzgârlarını esirgemedi üzerimden.. kızgındı..geceleri daha uysal,dingin...parlak yıldızlarıyla bakışını.. kocaman ay'ı ilede gülümseyişini hatırlattı bana eski sevgilim..
kokusunu içime çektim ..bu en güzel yaz gecesinde..sadece toprağın değil.. ağacın ,çalı çırpının,evlerin.. yaşamın ,insanların tektek kokularını ayrdettim sanki..
hepsinin kokularını ayrı ayrı çektim ciğerime...daldaki her yaprağın kokusunu.. her meyvenin kokusu ayrı ayrı selamladılar beni..
yaşamın kokusu.. bana ait olmayan bir yaşam..ben bu topraklardan geçeli çok olmuş.. ben görmeyeli yaşlanmış eski sevgilim..insanlar yaşlanmış.. diktiğim fidanlar kocaman ağaç olup beni tanımaz olmuşlar..tüm yaşıylarımda birer birer ayrılıp gitmişler bu eski sevgilinin sinesinden..
çocukluğum.. gülüşlerim.. koşup oynadığım sokaklar.. hâlâ duruyorlar işte.. hâlâ duyuyorum kendi çocuk kahkahalarımı..ilk sevdiğim kızın evi..hâlâ orada işte..hala duruyorlar ..ama içinde bana ait hiç birşey barındırmayarak.. ne çocukluğumun saf kahkahaları.. ne oyun oynadığım sopalarım.. nede ilk sevdiğim ,ilk heyecanım,ilk yürek kıpırtım duruyor..göz alabildiğine yeşil,boz,taş,duvar...
peki neden beni bukadar ısrarla çağırışın hırçın kadın!!!!
neden beni bukadar hırsla kendine çekmek isteyişi doğduğum toprakların?...
çağırma... anladımki..
benden bir parça kalmamış sende vefasız sevgili... alma beni koynuna,sarma!!!
sinende son nefesimi verdikten sonra bir avuç toprak ayır bana yeter...
huzurla uyuyacak kadar koynunda....
ali osman korkmaz..
03.08.2007
SeLeNdİ
“Bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü. Kimse söylemiyor, bari ben söyleyeyim…”
NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ’NÜ 1982’DEN BU YANA KAZANANLAR:
2005: Harold Pinter (İngiltere)
2004: Elfriede Jelinek (Avusturya)
2003: John Maxwell Coetzee (Güney Afrika)
2002: İmre Kertesz (Macaristan)
2001: V.S. Naipaul (İngiltere)
2000: Gao Şingcian (Çin)
1999: Günter Grass (Almanya)
1998: Jose Saramago (Portekiz)
1997: Dario Fo (İtalya)
1996: Wislawa Szymborska (Polonya)
1995: Seamus Heaney (İrlanda)
1994: Kenzaburo Oe (Japonya)
1993: Toni Morrison (ABD)
1992: Derek Walcott (St. Lucia)
1991: Nadine Gordimer (Güney Afrika)
1990: Octavio Paz (Meksika)
1989: Camilo Jose Cela (İspanya)
1988: Necib Mahfuz (Mısır)
1987: Joseph Brodsky (ABD)
1986: Wole Soyinka (Nijerya)
1985: Claude Simon (Fransa)
1984: Jaroslav Seifert (Çekoslovakya)
1983: William Golding (İngiltere)
1982: Gabriel Garcia Marquez (Kolombiya)